1993 KKTC Genel (Milletvekilliği) seçiminde %93.55 ile zirve yapan seçime katılım oranı, bu sene gerçekleşen seçimde, 1976’dan beri en düşük katılım oranı olan %57.41’yi gördü…
1993 yılından beri istikrarlı bir şekilde düşüşe geçen seçime katılım oranı; seçim sonuçlarının ne ölçüde halkın iradesini yansıttığı konusunda da, ayrıca tartışmalara neden oldu…
Katılım oranının neden düşük olduğu ile ilgili; siyasal yozlaşma, mevcut düzen kaynaklı halkta oluşan ümitsizlik ve farklı sebeplerle yurtdışında yaşayan vatandaşların olması gibi, başlıca birkaç neden sıralanabilir…
Seçim sonuçlarına bakıldığı zaman ise; UBP ve CTP’nin kitle partileri olarak ciddi bir oy oranı ile yüksek sayıda milletvekili çıkarırken, meclise giren diğer üç parti (DP, HP ve YDP) , 2 veya 3 milletvekili ile Cumhuriyet Meclisi’nde temsil ediliyor…
Mevcut meclis aritmetiği, bir partinin hükümeti kurması için yetersiz kaldığından; 2013 yılından bu yana farklı koalisyonlar üzerinden hükümetler kurulmuş, ancak kurulan koalisyon hükümetleri ya başarısız oldu ya da ömürleri kısa sürdü…
Kuzey Kıbrıs’taki mevcut şartları ve düzeni bir kenara ayıracak olursak; mevcut seçim sistemi ve bunun sonucu olarak oy eğilimleri dikkate alınırsa, seçim barajı dikkat çekici uygulamalardan biri olmakta…
KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde bir siyasi partinin yer alabilmesi için elde etmesi gereken %5 oy oranının, farklı ülkelere bakıldığı zaman değişiklik gösterdiğini; bazı ülkelerde hiç uygulanmadığını, bazı ülkelerde ise %2 ve 3% gibi oranlarda kaldığını görmekteyiz. Bu bağlamda; bir kıyas yapacak olursak, %5 olan seçim barajı, yüksek bir oran sayılabilir, özellikle de birçok ülkede böyle bir uygulama olmadığını düşünürsek…
Türkiye; 10% seçim barajı ile en yüksek baraj oranı olan ülkelerden biri olurken; bu oranın, 10%‘dan, 7% oranına düşülmesi için yasa hazırlanmakta, Güney Kıbrıs’ta ise bu oran sadece %.3.6 olarak uygulanmakta…
Seçim barajı nedeniyle, seçmen davranışının ne yönde ve ne kadar etkilendiği gibi konular ise, akademide yeri olan ve bilimsel çalışmalarda yer alan önemli konulardan biri…
Kıbrıs Türk toplumu içerisinde; vatandaşların en azından bir kısmı için, ‘oylarını yakmamak adına’ kitle partilerine daha çok eğilim gösterdikleri söylenebilir. Yani bu bağlamda; oy oranı düşük partilere oy vermek yerine, oy oranı yüksek partilere oy vermeyi tercih etmekteler…
Örneğin; seçim barajının %3’e düşmesi, Kıbrıs’taki mevcut yapısal sorunları ve yönetim anlayışını elbette ki değiştirmek için yeterli olmayacak. Ancak baraj altında kalan siyasi partilerin, oy oranlarını yükselterek, meclise girebilmelerine dolayısıyla da mevcut siyasette daha etkin olup, alternatif bir siyasi iklim yaratmalarına yardımcı olabilir…
Bu sebeple; seçim barajı oranının düşürülmesinin, alternatif partilerin daha etkin rol almasında ve bulunduğumuz siyaset içerisinde daha dinamik bir yapı oluşmasında etken olabilir…
Elbette ki; seçim sistemi ile ilgili tek tartışma konusu seçim baraj oranı olmamakta birlikte, olası etkilerini tartışma ve değerlendirme için uygun konulardan biri…
Ancak şunu da söylemek gerekir ki; Cumhuriyet Meclisi’nde daha dinamik ve etkin bir temsiliyet ve demokrasi örneği gösterilse dahi, Kuzey Kıbrıs’taki yapısal sorunlar ve yönetim anlayışının değişebilmesi için, hem sokakta mücadele, hem de zihinlerde birtakım değişiklikler olması gerekliliği inkar edilemez bir gerçektir…