Adadaki hiçbir partinin, adada hakim olan sistemi gerçekten, samimi bir şekilde değiştirmek istediklerine inanmıyorum.
Bence bunun nedeni yapılacak olan herhangi bir değişiklikte mevcut bulundukları konumları ve sahip oldukları söz haklarını kaybedecekleri ve/veya kaybetme risklerinin yani rekabetin daha çok olacağını düşündükleridir.
Hepimiz için en doğru olanın ben de başta federasyon yapısı altında bir devlet ki bu yapının başarılarını birçok ülkede görmekteyiz, ilerleyen zamanda ise en uygun düzene geçiş olduğuna inanıyorum, zaten aklın yolu bir, fakat içinde bulunduğumuz bu bozuk düzende siyasi partilerin kendi çıkarları ve sahip oldukları haklarını gerçekten riske atmak istediklerine olan inancımı kaybetmiş bulunmaktayım.
Federal model altında yaşayan devletler şu anda dünya nüfusunun %40’ını oluşturmaktadır.
Bunlara örnek olarak ABD, Kanada, Almanya ve Brezilya gibi büyük devletler verilebilir. Kanada, 1.7 trilyon ABD Dolarını aşan gayri safi yurt içi hasılası ve kişi başına düşen yaklaşık 46 bin Dolar yıllık gelir seviyesi ile dünyanın en zengin ülkeleri arasındadır ve dünyanın en büyük 10. Ekonomisidir. Kanada yine 60:40 özel ve kamusal mülkiyet oranına ve dünyadaki en büyük ekonomik özgürlük seviyelerinden birine sahiptir.
Artık bencil düşünceyi ortadan kaldırıp toplum yararına ne gerekirse yapılması şart olmuştur. Bu değişim sürecini iyi değerlendirip yönetebilecek halkı kucaklayabilen, halkın içinden değil halk ile iç içe, bağımsız ve gerçekten karar mekanizmasını doğru yönetebilecek liderlere iki tarafında ihtiyacı vardır.
Bu liderler önderliğinde birleşmiş ya da en kötü ihtimal, ayrı ayrı olsa bile ayni çatı altında toplanmış bir siyasi yapı ve örgütlenmiş kararlı bir halk zorunlu hale gelmiştir. En kısa zamanda bu çıkarcı ve bencil tavırlardan arınıp toplum yararına olacak en doğru siyasetin gerçekten gönülden desteklenmesini ümit ediyorum.