Son seçimde ilk kez vatandaşlardan oy talep edip, mecliste iki milletvekili ile temsil edilen Yeniden Doğuş Partisi çok enteresan bir istisnaya imza atıyor.
Bugüne kadar alıştığımız manzara, UBP ile hükümet kuran partilerin ciddi oy kaybına uğramalarıydı. Bu meşhur hataya düşmeyen neredeyse yoktur. DP, HP, zamanında TKP, hatta CTP bile Mehmet Ali Talat başkanlığında bu hataya düşmüş, ciddi şekilde oy kaybında uğramıştı
Fakat, durum bu kez çok başka…
Ne? Birlikte hükümet kurduğu her partinin oylarında düşüşe sebep olan UBP, bu kez kendinden daha “UBP” bir yapıyla, YDP ile hükümette. YDP tarafından yapılan her açıklamayla UBP’nin oyları biraz daha düşüyor.
Gelin örnek olarak Mağusa surlarına bayrak dikilmesi olayını ele alalım…
Yanlış hatırlamıyorsam ilk olarak sevgili Feriha Tel’in paylaşımıyla haberim oldu. Tarihi, asırlara ve nice medeniyetlere dayanan surlara dökülen beton üzerine direk dikerek asılan bayrak olayından bahsediyorum. Mutlaka siz de okumuşsunuzdur, olaydan haberiniz vardır.
Bugün, YDP Başkanı, Başbakan Yardımcısı Erhan Arıklı gelen eleştiriler ve Taşınmaz Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun olayla ilgili “red” kararına karşılık bir açıklama yaptı. Açıklamasında, bayrağa dokunanlarının ellerinin kırılacağından bahsediyor.
Bu açıklamayı eminim Başbakan Ersan Saner ve UBP yetkilileri dudaklarını ısırarak okumuşlardır. İşin siyasi kısmı bir tarafa dursun, bu açıklamalar UBP’nin oy oranlarını da etkiliyor.
UBP içindeki daha fanatik kesimler bu açıklamayı beğenip YDP’ye yaklaşıyor. Diğer taraftan, 7 Ocak 2018 Genel Seçimi’nde UBP’ye gelmiş daha kırılgan, kararsız oylar ise “böyle bir partiyle hükümet mi kurulur?” sorusunu sorarak UBP’den uzaklaşıyorlar.
Eminim UBP de en az bizler kadar kamuoyu yoklaması yapıyor, kendi oylarının düşüşte, CTP’nin oylarının ise yükselişte olduğunu biliyorlardır.
Bu gidişatın değişeceği ise yok gibi gözüküyor. Bu hükümet devam ettikçe meclis koltukları birer birer turuncudan yeşile döneceğe benziyor.
TDP’nin, diğer sol partilerin ve bir diğer hükümet partisi DP’nin ise baraj sorunu net olarak öne çıkıyor. Bu da bize seçimi önde tamamlayacak olan partinin koltuk sayısının önemli ölçüde önde olacağını gösteriyor.
Yani anlayacağınız, zaman UBP’nin aleyhine işliyor.
Ben, durum daha da kötüleşmeden kaç zamandır erken seçimi reddeden UBP’nin erken seçime gideceğini düşünüyorum.
Seçim tarihini ise büyük bir gösterişle, “biz seçimden korkmuyoruz” diyerek, ancak hafif hafif terleyerek açıklayacaklarını düşünüyorum.
Tüm parçaları birleştirince bana sandıklar yakında kurulur gibi geliyor.
Ancak, tahminimdeki seçim, hükümet programındaki gibi yada bir zaman başbakanın “tarih belirleyelim” dediği gibi ileride olacak bir erken seçim değil, tam anlamıyla bir baskın seçim olacak.
Bu yaz beklenenden de sıcak geçebilir…