Sorunlar tek bir alanda değil, her alanda. Başımıza ne geliyorsa çarpık eğitim sistemi yüzünden geliyor.
Memlekette eğitim sistemini düzeltmezsek hiçbir şey düzelmez. Eğitim çok acil bir şekilde devlet politikası haline gelmelidir. Tüm partiler, ilgili sendikalar, federasyonlar, kurum ve kuruluşlar bir araya gelip önümüzdeki 20 senenin herkes tarafından en azından “kabul edilebilir” olan eğitim müfredatlarını ortaya çıkarmalıdırlar.
Eğitim Bakanlığı kime geçerse geçsin bu devlet politikası bozulmamalı, eğitim yap-boz tahtası olmaktan çıkarılmalıdır.
Bugün doğacak çocukların lise sonuna kadar alacağı eğitim, sistem şimdiden belirlenmelidir.
Şunu çok açıkça belirteyim, sınıfta kalma olmayan, lise seviyesinde okuma yazma, temel 4 matematik işlemi bilmeyen öğrencileri barındıran bir eğitim sistemi devam ettirilemez.
Bu kabul edilebilir bir şey değildir.
Konu ile ilgili benim de önerilerim vardır. Şöyle sıralayalım:
1- Sınavlar bir merkezden çıkmalı, sınav kağıtları sınıf öğretmenleri değil, farklı öğretmenler tarafından değerlendirilmelidir.
2- Sınıf geçme ile ilgili minimum kriterler belirlenmelidir. Örneğin: İlkokul 2. sınıfta okuma yazma ve basit 4 işlem.
3-Bulunduğu sınıfın minimum bilgi ve becerileri kriterlerini elde etmeyen çocuklar sınıfı tekrarlamalıdır.
4- Satranç, teknoloji ve dizayn, ev ekonomisi ve tarım dersleri mutlaka müfredata girmeli, zaten müfredatta olan okullarda çoğaltılmalıdır.
Bu önerilerimi çoğaltabilirim. Enimim benimkilerden çok daha iyi önerileri olan arkadaşlarım, hocalarım da vardır. En önemlisi ise yazının başında söylediğim…
Eğitim artık yap-boz tahtası olmamalıdır. Devlet politikası haline gelmelidir.