Uzun bir süre oldu yazmayalı,daha doğrusu yazamayalı. Ne yazsam ne desem anlamsız gelirmiş gibi hissettiğim bir süreden bahsediyorum. Bugüne kadar o kadar çok konuştum bir faydasını, değişimini göremedim biraz da susayım dediğim bir dönemdi. Şimdi bu söylediklerim mücadele etmeyi bıraktım anlamına gelmesin. Asla pes etmedim. Sadece bunu her yerde dile getirmeyi bırakmıştım. Oysa ne kadar da yanlış yapmışım..
Oturup yazmayı da denedim aslında birkaç kez ancak olmadı, yapamadım. Bu memlekete dair söylemek istediğim onlarca söz bir düğüm oldu ve kaldı. Neyi anlatacağımı neye tepki vereceğimi şaşırdım. Belki de bunaldım ve yoruldum, bu memlekette olan herkes gibi. Fazlasıyla yorgun bir haldeyiz, evet. İş bilmezlikleri vasatlıkları yordu seni, beni, bizi… İhtiyacımız olan minicik bir umuttu ve onu da sanırım yerel seçimlerde biraz olsun alabildik. Bu memlekete dair bir umut olduğunu, hala daha savaşmaya değer olduğunu gördük. Altı ilçenin dördünü sol partilerin alması birçoğumuzun umutlarını yeşertti..
Mücadele bu kadarla bitmedi tabii. Şimdi kaldığı yerden daha güçlü bir şekilde devam edecek.. Ancak bunu yapabilmek için herkesin oturup bir özeleştiri yapması gerektiği kanaatindeyim. Toplumun genelinin eleştiri ile alakalı büyük bir sorunu var. En ufak bir eleştiriye açık olmamak, laf söyletmemek ve hemen “saldırıya” geçmek sanırım en ciddi problemlerimizden biri.
Eleştiri yapmak herkesin hakkı fakat herkese üstten bakıp,laf söyletmemek ise kimsenin hakkı değil.Kıyas yapmadan eksikler nasıl düzeltilir? Buna dahi tahammül edememek neden? Saf bir ego ile hareket etmek herkese sadece zarar verir. Veya eleştirinin dozunu abartıp, eleştiri yerine saldırmak da bizlere hiçbir şey katmaz, katmadı, katmayacak.
Daha binlerce şey de söyleyebilirim bu konuda ama dediğim gibi yorgunuz ve umudumuz yeniden yeşerirken, herkesin gerekeni yapacağına inancım sonsuz..Şimdi bu küçük umudumuza sarılıp memleket için mücadele etmenin tam zamanı!