BİZ BİLE BİLMİYORUZ: LEFKOŞE Mİ? LEFKOŞA MI?
Uzun zamandan sonra, okulda aldığım bir ders dolayısı ile Kıbrıs ile ilgili bir proje hazırlama gereği duydum. Kendimi daha güzel ve daha mutlu bir Kıbrıs uğruna adadığım için böyle bir proje almaktan çok mutlu oldum fakat bu projeye hazırlanmaya başladığımda neden Kıbrıs hakkında ödev yapmanın beni çok strese soktuğunu yeniden hatırladım.
Bölünmüş ülkemizin Kuzey kısmında yaşayan bir öğrenci ve genç olarak verilere ulaşmanın zorluğu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin arşiv sıkıntısından dolayı bunca zamandır kendi ülkemle ilgili araştırma yapmak her zaman stresli bir süreç olmuştur.
Bu yazımda, ödevimi hazırlayış sürecimde karşılaştığım ve beni gerçekten çok üzen bir olayı sizlerle paylaşacağım.
Öncelikle, Kıbrıs’ta Siyaset adlı dersim için öğretmenim Kıbrıs Türk Federe Devleti hakkında bir sunum hazırlamamı istedi. Ödevin henüz araştırma sürecinde kaynak ararken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nın internet sayfasına girip Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin Kuruluş Bildirgesi dosyasını bilgisayarıma indirdim.
Bildirgeyi okurken gözüme beni çok üzen trajik-komik diye nitelendirilebilecek bir kısım çarptı. Çok uzun olmayan bu dokümanın başlarında Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin bildirisinde yer alan ifadeleri yazarken ülkemizin Cumhurbaşkanlığı, sayfasında başkentimiz olan Lefkoşa’yı Lefkoşe olarak kaleme alınmıştır.
Böyle bir kurumda, devletin en üst mecrasında ülkenin başkentinin yanlış yazılması özellikle de halkın çok hassas olduğu ve sürekli tartışmaya neden olan böylesine hassas bir konuda yapılan bu dikkatsizlik benim bu konudaki öfkemi daha da artırmıştır. Bu dosyanın ne zaman bu sayfaya yüklendiği, o dönemin Cumhurbaşkanı’nın kim olduğu veya o zaman çalışanların kim olduğu konusunda bir bilgimin olmaması ile birlikte bu yazıyı yazarken ki amacımın kimseyi zan altında bırakma olmadığını da belirtmek isterim.
Yıllardır büyüklerimden Lefkoşa olarak bildiğim şehrimiz, başkentimiz önce yabancılar tarafından yanlış telaffuz edildi ve bizler kendimizi bu yanlışın doğrusunu ısrarla söylemek ve öğretmek mecburiyetinde hissettik.
Bu bence normal bir durumdu fakat şimdi bizim kurumlarımızdaki belgelerde de bu yanlış telaffuzun karşımıza çıkması ülkemizin kurumlarının durumunun ne kadar içler acısı olduğunun bir göstergesidir. Bizim kurumlarımızda çalışan memurlarımızın başkentimizin ismini doğru yazamayacak kadar bilgisiz olduğunu düşünmeyi kesinlikle istemiyorum fakat karşılaştığım bu olay ülkemizdeki kurumlara ve bu kurumlardaki çalışanlara karşı güvenimi maalesef azaltmıştır.
Küçük görünen fakat aslında çok hassas bir konuda yapılan bu hatanın nedeninin bir çalışanın bilgisizliği olduğunu düşünmeyerek o günün yoğun programı ve yorgunluğu olduğuna inanmak istiyorum.
Yazımı sonlandırırken ödevimin stresi nedeni ile bu olaya gülüp geçemediğim için öncelikle herkesten özür diler fakat bu yanlışın en yakın zamanda düzeltilmesini umut ederim.
Daha güzel bir gelecek dileği ile…