Bu yazının genelinde düşünülen tema aslında Kraliçe Elizabeth’in görmüş olduğu ABD başkanları ve bu çerçevede başkanlar özelinde gelişen dünyadaki önemli olayları ele alarak günümüze kadar gelmeye çalışmak olacaktır. Bunun için en vurucu olaylardan yararlanılarak geçilen süreçleri örneklemeye çalışılacaktır. Sıralama yapılırken kronolojik olmasına bilhassa özen gösterilecektir. Bu sayede aslında bir ömür içerisinde Kraliçe Elizabeth’in nelere şahit olduğunu görme fırsatımız olacaktır.
Harry Truman (33. Başkan-Görev Süresi: 12 Nisan 1945- 20 Ocak 1953)
Harry Truman ismi daha çok insanların aklında Truman Doktrini ile eşleşmiş olmasının yanında doktrinin haricinde, aldığı kararlar ile dünya tarihinde önemli bir yeri vardır.
Nedir bu Truman Doktrini?
- SSCB ve Sovyet yanlısı ülkelere karşı “Amerikan Rüyası” düşüncesini yansıtmak isteyen ilk kişiydi. Bunun sonucunda ortaya koyduğu doktrin ve sonrasında gelişen planlar ile SSCB ve Sovyet yanlısı ülkelerin komşularına yardımların yapılmasının gerekliliğini savunan bir doktrindir. Harry Truman ise soğuk savaşın bir numaralı aktörlerinden birisiydi.
Peki Harry Truman’ın asıl unutulduğu nokta nedir?
- Başkanlığı kazandığı sırada II. Dünya Savaşı’nın sonlarına gelinmiştir. Ancak Truman ABD’nin elindeki silahtan kimilerine göre habersiz, kimilerine göre ise bu silahı kullanması için seçilmiş kişi olarak gösterilmiştir. Evet Harry Truman Nagazaki ve Hiroşima’ya atılacak olan nükleer bombaların emirini veren başkandır. Bu olay birçokları için dünya tarihinde görülen en büyük yıkım olmakla beraber bu yıkımı yaratan emiri kimin verdiği çok az kişi tarafından hatırlanmaktadır.
Dwight D. Eisenhower (34. Başkan- Görev Süresi: 20 Ocak 1953- 20 Ocak 1961)
Eisenhower, ABD’nin II. Dünya Savaşı boyunca ortaya cephelerde görev almış en önemli komutanlarından birisiydi. NATO’nun ilk başkomutanıydı. Bu sebeptendir ki ABD ilk kez kendi kabuğundan tam anlamıyla çıkmış ve dünya siyasetiyle ilgilenmeye başlamıştır. Bunun bir getirisi olarak ise ABD’nin Orta Doğuya ilgi duymaya başladığı dönemi olarak kayırlara geçmektedir.
Yapmış olduğu hamleler ilerde kendi adıyla anılacak bir doktrine dönüşmüştür. İran’da yapılan 1953 darbesinde perde arkasından Rıza Pehlevi’yi desteklemiştir. Komünist saldırılara karşı yardım isteyenlere ABD ordusunu gönderme yetkisi istemiştir. Komünizme karşı yapabileceği tüm savunmayı ve engellemeleri yapmıştır. Ama bunların haricinde Kore Savaşındaki ateşkesi korumuştur. NASA’nın kurulması ve nükleer silahların üretiminin arttığı bir dönemi başlatmıştır. Toplumundaki ırksal eşitlik için yasa düzenlemesine gitmiştir. Ancak bir asker olmasına rağmen siyasi hayatı uzun ömürlü olmuştur.
