Tanınmayan bir devlet çatısı altında yaşamaya devam ederken, gerek siyasi gerek ekonomik sebeplerden dolayı üretim ve ticaretin birçok ülkeye kıyasla ciddi zorluklarla yapıldığı öne sürülebilir…
Pandeminin devam eden etkisi, özellikle özel sektör çalışanlarının daha derinden hissettiği, alım gücünün özellikle son birkaç senede önemli ölçüde azaldığı bir dönemden geçiyoruz…
Tüm zorluklara rağmen KKTC’nin en önde gelen sektörlerinden biri haline gelen yükseköğrenim, artan öğrenci sayısı, özellikle yabancı uyruklu öğrenci sayısının artması hem üniversite yönetimi hem de devlet yetkilileri tarafından önemli bir başarı olarak görülmekte…
20’yi aşkın üniversitenin aktif olarak faaliyet gösterdiği Kuzey Kıbrıs’ta dile getirilen 100 bini aşkın kayıtlı öğrenci sayısının sadece 40 binden fazlasının yabancı uyruklu öğrenci olduğu çeşitli kaynaklarda belirtilmekte…
Üniversitelerimizin büyümesi bir yana, şüphesiz ki eğitim için adaya gören öğrenciler sadece kayıtlı oldukları üniversitelere ödedikleri harç ücreti ile değil, kira, market, alışveriş gibi giderleriyle KKTC ekonomisine önemli bir katkı yapmaktalar…
Ancak, TC ve KKTC uyruklu öğrenciler harcamalarını TL ile yaparken uluslararası öğrenciler genel olarak üniversite hatta bazı koşullarda yurt harcamalarını Euro ve Dolar üzerinden ödemek yapmakta…
Bir başka deyişle, üniversitelerimiz ve KKTC ekonomisi için yabancı uyruklu öğrenci alımı TC ve KKTC uyruklu öğrenci alımlarına göre maddi olarak daha cazip gelmekte…
Yabancı uyruklu öğrenci alımı konusunda önemli bir kısıtlama olmazken, üniversitelerimizin bağlı olduğu Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından belirlenen kontenjanlardan YKS sınavı sonucu üniversitemize yerleşen TC uyruklu öğrenci sayısı, belirlenen kontenjanların ancak %50-60 arasını doldurmakta…
Üniversitelerimiz gerek öğrenci sayısını arttırmak gerek maddi olarak daha güçlü hale gelmek için daha fazla yabancı uyruklu öğrencinin adada eğitim görmesine yönelik çalışmalar yapmakta, özellikle aracı (agent) olarak tanımlanabilecek şirket ve şahıslar ile iş birliği yapmaktalar..
Üniversitelerimizin ticari kaygıları inkar edilemez bir gerçek, özellikle bu sektörden geçim sağlayan insanlar için öğrenci sayısının artması büyük önem arz etmekte…
Ancak, öğrenci sayısının arttırmaya yönelik çalışmalar yaparken, gelen öğrencinin akademik geçmişi ve eğitim almaya yönelik motivasyonu dikkate alarak, daha seçici olabileceğimiz, öğrenci kalitesini arttırabileceğimiz uygulamalardan kaçınıyoruz…
Adamıza gelen yabancı uyruklu öğrencilerin bir kısmı bir veya iki dönem sonrası ders kaydı yapmazken, eğitim alma isteğinden ziyade muhaceret işlemlerini yapabilme ve ticari sebeplerdan dolayı adada kalabilme istekleri daha ön plana çıkıyor…
Özellikle aracılar üzerinden üniversitelerimize kayıt yapan öğrenciler, kayıt yaptıkları üniversitelerin eğitim modellerinden ve sorumluluklarından bihaber bir şekilde üniversite yaşamlarına devam ediyorlar…
Şüphesiz ki üniversitelerimizin büyümeleri ve gelişimi için öğrencilerden elde edilen gelir en belirleyici etken, ancak üniversitelerimizin ileriye dönük hedeflerinde yurtdışından gelen öğrenci kalitesinin arttırılmasına yönelik çalışmaların yapılması kaçınılmaz gibi görünüyor…
Öğrencilerin üniversite öncesi akademik performanslarına göre üniversiteye kabul edilme koşullarının daha yüksek standartlara çekilmesi ve diğer ülkelerde eğitim veren üniversitelerden de fazlasıyla görülebilen motivasyon mektubu gibi başvuru koşullarının zorunlu olması ilk akla gelen uygulamalar…
Kaliteli öğrenci alımı şüphesiz ki, üniversitelerimizi diğer ülkelerdeki üniversitelere göre daha rekabetçi bir hale getirebilecek, modern ve yenilikçi eğitim anlayışı, öğrenci gelişimi ve memnuniyetine bağlı yönetsel faaliyetlerin de hem üniversitelerin kaliteli eğitim anlayışına hem de üniversite öğrencilerinin bireysel gelişiminde önemli katkılar sunacaktır…
Öğrenci sayısının uzun vadede ikinci planda olduğu, tüm izolasyon ve siyasi engellere rağmen daha kaliteli eğitim sunan, öğrenci sayısı ile değil her yıl ilan edilen dünya üniversite sıralamalarında önce ilk 1000’e girebilecek ve daha sonra tırmanacak, üniversitelerimiz ile gurur duyacağımız bir geleceğe tanık edebilmek dileğiyle…
