18 Mayıs 2021 – Damla Kodan

Okuma süresi: 2 dakika

Sabah 5’te uyandım. Korkudan donmuş, nerede olduğumu anlamaya çalışan, şaşkın bir halde… Yatağımdaydım, İngiltere’de güvende. Susuzluktan dudaklarım kurumuş ama sanki kilitlenmiş gibi yataktan kalkamadım. Gördüğüm rüyayı anımsamaya başladım.

Başlangıçta her şey çok güzeldi. Güzel ve güvenli bir evde ailem ile birlikteydim. Sonra birdenbire kara bulutlar belirir, inanılmaz bir gürültü derken, evimizin üzerine doğru yaklaşan füzeyi fark etsem de artık çok geçtir… Bina üzerimize yıkılır ve kendimi o yıkıntının içinden zar zor dışarıya çıkarırım, ailemden hiç kimseyi bulamadığım için kendime sığınacak bir yer aramaya başlarım.

Devamlı bir kaçış içinde, nereye sığınacağımı bilemeden… Her yeni bir sığınak bulduğumda oraya da bir füze düşer. Bütün o yıkık döküklüğün arasında artık kaçacak yerimin kalmadığını hissederken nefes nefese uyanırım…

Son zamanlarda takip ettiğim Filistin – İsrail savaşı beni çok etkilemiş olacak ki, bilinçaltım kendini böyle dışa vurdu. İngiltere’de okuyan İsrailli bir arkadaşımız, annesi ve kardeşi yalnız oldukları için İsrail’e geri dönmek istedi ama uçağı iptal edildi. O burada çaresiz, ailesi orada…

Her ne kadar sömürülen, kolonileştirilen ve ötekileştirilen Filistinliler olsa da, bu savaş her iki taraf için de zararlı. Çocuk her yerde çocuk, insan her yerde insan, ve yaşam, herkes için yaşam…

Savaşın da bir hiyerarşisi var. Komutanlar ölmez, askerler ölür… Zengin ve otoritesi olanlar ölmez, ama halk ölür…

Büyük devletler ikiyüzlü oyunlarını devam ettirir. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Biden, Filistin- İsrail savaşı için ateşkes çağrısı yapsa da, bir yandan da İsrail’in kendini koruma hakkı olduğunu savunarak, yaşanılanları meşrulaştırma çabası içerisinde. Ne kazanılan toprağın, ne dinin, ne de paranın uğruna harcanmalıdır insan yaşamı oysa… Öldürülen, tecavüz edilen, göç etmeye zorlanan, korku içinde bırakılan halktır benim içimi acıtan…

Artık bir habere, bir bilgiye ulaşmak o kadar hızlı ve kolay ki, belki de kendimizi koruma mekanizması olarak duyarsızlaşmaya başladık. Peki ya etik değerler?

Filozof İoanna Kuçuradi, insanlar insanlığın farkında olmalıdır der. Ezberlenmiş ve öğrenilmiş değerlerin dışında, insan değer bilgisine ulaşmalıdır. Ezberlenmiş değerler “büyüklerin önünde bacak bacak üstüne atma” gibi değerlerken, değer bilgisi insana etik bir yaşam sunar.

Dürüstlük, adalet, saygı… Bir çocuk öldürüldüğünde, bir insan ağladığında, birileri sokakta aç ve evsiz kaldığında; eğer biz bir insanın acısını insanca hissedebiliyorsak değerlerimiz oluşur. Vicdan çok güçlüdür. Ben ne zaman öldürülen, sömürülen ve ötekileştirilen insanların hayat hikâyelerine erişsem, vicdanım sızlar…

Haberi Paylaş >

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on linkedin
LinkedIn
Share on whatsapp
WhatsApp
Share on print
Yazdır
Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
Share on whatsapp

İLGİLİ HABERLER >

DİĞER HABERLER >

Ahmet Aslım

Ahmet Aslım

Memleketimize Yazılar

Barış Önel

Barış Önel

Memleketin Halleri

Cemre Gürdal

Cemre Gürdal

Dünya ve biz

Ceren Tüccaroğlu

Ceren Tüccaroğlu

Memleket Konuları

Damla Kodan

Damla Kodan

Memleket Günlükleri

Erol Ertugan

Erol Ertugan

Dıştan Bakış

Rabia Aslan

Rabia Aslan

Feminist Bakış

Hayri Samer

Hayri Samer

Memleket'te Haftsonu Seansı

Hilmi Arıca

Hilmi Arıca

Adalı Yazılar

Hamit Sakallı

Hamit Sakallı

Tribün Kıbrıs

Mert Akkaya

Mert Akkaya

Tarihsel Bakış

Merve Yiğiter

Merve Yiğiter

Toplumsal hak ve özgürlük

Tandoğan Yalkut

Tandoğan Yalkut

Memleket'te Ekonomi

Merve Soygazi

Merve Soygazi

Sosyal Medya ve İletişim

ANKET >

Anketler çok yakında güncellenecektir.