Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı, Başbakan Ersan Saner, Kıbrıs Türk halkının, özgürlük ve güven içinde geleceğe yürüyüşünün önündeki tüm engelleri aşmakta karalı olduğuna işaret ederek, “Kıbrıs Türk halkı bugüne dek kimilerinin imkansız dediği pek çok şeyi Anavatan Türkiye ile işbirliği yaparak başardı, bundan sonra da başaracaktır” dedi.
UBP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre Ersan Saner, Barış Harekatının ikinci aşamasının başlaması, Serdarlı, Gazimağusa ve Lefke’nin kurtuluşları ile Taşkent, Sandallar Muratağa, Atlılar katliamlarının 47’nci yıldönümleri dolayısıyla açıklama yaptı.
Saner açıklamasında şunları kaydetti:
“ Kıbrıs Barış Harekatı bir bütün olarak adanın kaderini değiştirmiştir. Kıbrıs Türk halkının can ve mal güvenliği Kıbrıs Barış Harekatı ile sağlanmış, üzerinde Devlet kurduğumuz özgürlük ve güven içinde yaşadığımız topraklar bu sayede oluşmuştur.
Pek çok Rum Barış Harekatı sayesinde faşist Yunan cuntasının elinden yaşamını kurtarmış, Yunanistan demokrasiye kavuşmuştur.
Barış Harekatı’nın ikinci aşaması harekatın bütünselliği içerisinde bizleri özgürlüğe güvenliğe ulaştıran sonucun ortaya çıkması açısından tarihi bir adım, gerçek bir askeri başarı öyküsüdür.
Kimilerinin iddia ettiği üzere Kıbrıs Barış Harekatı’nın birinci aşaması ile yetinilse, İkinci aşama icra edilmemiş olsaydı, 20 Temmuz günü başlayan çıkarma Harekatı yarım kalmış, başarısızlığa uğramış olacaktı.
Adanın pek çok yerinde Türk yerleşim yerlerine düzenlenen saldırılar başarı ile sonuçlanmış Kıbrıs Türkü Rumların insafına terk edilmiş olarak kalacaktı.
Eğer, bu cesur karar verilmese, Yunan Cuntasının hedefi doğrultusunda Kıbrıs bir Yunan adası olacaktı.
Bu arada, unutulmamalıdır ki, Kıbrıs Barış Harekatının ikinci aşamasının gerçekleşmesinin başlıca nedeni birinci ve ikinci Cenevre Konferanslarında Rum-Yunan ikilisinin Türk tarafınca yapılan önerileri reddetmeleri ve adadaki saldırılarını sürdürmeleridir.”
Başbakan Saner, Barış Harekatı’nın ikinci aşaması sayesinde Serdarlı, Gazimağusa, Lefke’nin özgürlüğüne kavuştuğunu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bugünkü Devlet sınırlarının çizildiğini kaydetti.
Saner açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Eğer, adanın dört bir yanına dağılmış Kıbrıs Türkü güvenlik için, Kuzey Kıbrıs’ta toplanabilmişse, Taşkent, Sandallar, Muratağa, Atlılar katliamlarının benzerleri diğer yerlerde yaşanmamışsa bu Barış Harekatı’nın ikinci aşaması sayesindedir.
Kimse bu tarihi gerçekleri değiştiremez.
Kimse bizden bu tarihi gerçekler, Doğu Akdeniz’de yaşananlar ve federasyon diye ortaya konulan Rum taleplerinin hedefleri belliyken, özgürlüğümüzü, güvenliğimizi tehlikeye atacak bir tutum içine girmemizi beklemesin.
Kimse Kıbrıs Türkünü çaresiz, şuursuz ve alternatifsiz olarak görmesin.
Devletimizi yaşatmak, Anavatan Türkiye ile dostça, kardeşçe ilişkilerimizi her geçen gün geliştirmek bizler için esastır ve Kıbrıs Türkü’nün gerçek menfaatine olan budur.
Bu nedenle 2 Devletli çözüm önerimizi masaya koyduk ve içimizden ya da dışımızdan yapılan tüm oyunlara, kara propagandaya rağmen halkımızın yararına olduğuna kesinlikle güvendiğimiz bu siyasetimizde ısrarda kararlıyız.
Kıbrıs Türk Halkı, özgürlük ve güven içinde geleceğe yürüyüşünün önündeki tüm engelleri aşmakta karalıdır.
Kıbrıs Türk Halkı bugüne dek kimilerinin imkansız dediği pek çok şeyi Anavatan Türkiye ile işbirliği yaparak başardı, bundan sonra da başaracaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle Barış Harekatı’nın ikinci aşaması ile özgürlüklerine savuşan Sedarlı, Gazimağusa ve Lefke’yi kutlar, Taşkent, Sandallar, Muratağa, Atlılar başta olmak üzere Kıbrıs Türk Halkı’nın özgürlük yolunda yaşamlarını kaybeden tüm şehitlerimizi rahmetle anarız.”