Halkın Partisi (HP) Milletvekili Tolga Atakan, hükümetin plansızlığının toplum içindeki kaygıyı her geçen gün artırdığını ileri sürdü.
Yaklaşık bir yıldır salgın krizine paralel olarak ekonomik kriz yaşandığına işaret eden Atakan, ülkede her sektörün sıkıntıları bulunduğunu, ancak hükümetin bu sıkıntıları gidermeye yönelik “tek bir adım atmayıp, atamalara ve kurultaya odaklandığını” savunarak “hükümet, hükümet edemiyor” ifadesini kullandı.
Atakan, ülkede ciddi bir likit sıkıntısı yaşandığını, servis sektörüne dayalı ülke ekonomisi için insan hareketliliğinin sağlanmasının hayati önem taşıdığını ifade ederek, hükümetin bu doğrultuda bir perspektif ortaya koyması gerektiğini söyledi.
Halkın Partisi tarafından yapılan yazılı açıklamada, HP Milletvekili Atakan, katıldığı bir televizyon programına soruları yanıtlayarak, toplumun, her geçen gün artan bilinmezlik nedeniyle bunalım yaşadığını; bu noktada kilit kelimenin “güven” olduğunu söyledi. Atakan, şu açıklamalarda bulundu:
“Hükümet yapacağı icraatlar, vatandaşla kurduğu diyalog çerçevesinde, yapılan işlerin doğru ve şeffaf anlatımı noktasında güven telkin eder bir noktada olmalıdır. Geride bıraktığımız süre içinde bu toplama hükümetin bunu yaptığını göremedik. Hükümet bu işler yerine atamalara ve kurultaya odaklanmış durumdadır. Bu tutumları meclis çalışmalarına da yansıyor ve meclis denetleme, yasama görevini yapamıyor; hükümet hükümet edemiyor. Bir bakıyorsunuz; hükümeti oluşturan partilerin başkanları bambaşka eksenlerde. Hem ülkemizin içinde bulunduğu günlük sorunlara yönelik çözümleme hem de yakın gelecekte karşımıza çıkabilecek sıkıntılara yönelik planlama yapılmalıdır. Ancak mevcut sorunları çözümleme için de planlama için de hiçbir adım atıldığını görmüyoruz.”
Güney Kıbrıs, 2021’in geride kalan bölümü için bir uçuş planlaması yaptığına işaret eden Atakan, “ay bazında hangi ülkelerden hangi kriterlerle yolcu kabul edeceğine dair bir planlama yaptılar. Havaalanlarında laboratuvarlarını kurmuşlar, ülkeleri sınırlandırmışlar. Dijital bir pasaport çalışması var ve AB bazı aşıları bu çalışmaya dahil edecek, bazı aşıları dışında tutacak. Biz bunun neresindeyiz? Nasıl bir çalışma yapıyoruz? Bizse ‘Açılırız, kapasitemiz dolarsa kapatırız’ noktasındayız. Bu plansızlık insanların içindeki kaygıyı daha da büyütüyor” şeklinde ifadelerde bulundu.
“ÜLKE EKONOMİSİ İÇİN İNSAN HAREKETLİLİĞİNİ SAĞLAMAK HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR”
Rum tarafının; AB’ye üye olmayan ülkelerden Güney Kıbrıs’a gelenlerin Kuzey Kıbrıs’a geçişini engelleyen belge yayınladığı yönündeki iddialara ilişkin Atakan, Rumların açılıma paralel olarak turistlerin ülkeye kaymasını engellemek için önlem aldıkları değerlendirmesinde bulundu.
Yaklaşık bir yıldır salgın krizine paralel olarak ekonomik kriz yaşandığını da belirten Atakan, Türk lirasıyla döviz arasındaki dengesizliğin turistler için Türk tarafını cazip kıldığını kaydetti.
Rum tarafının kendi içinde “tutarlı ve planlı bir yol çizdiğini” savunan Atakan, “Halkın Partisi olarak bu konuyu gündeme getirdik ancak Cumhurbaşkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve ekonomik örgütlerin bu konuda hiç sesi çıkmadı” diyerek ifadelerine şöyle devam etti:
“Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler nezdinde baskı oluşturulmalıydı. Bu konuda herhangi bir duruş sergilemedik. Üstüne Dışişleri Bakanı, bu konuyu gündeme getiren muhalefeti yadırgadığını söyledi. Bugünleri yadırgayarak ve kınayarak mı geçireceğiz? Bu gibi durumlar umut beslememizi engelliyor. Vatandaş durumu, ekonomik daralmayı çok iyi görüyor. Ülkede ciddi bir likit sıkıntısı var. Bunun ilacının da mobiliteye dayalı olduğunu tüm uzmanlar dile getiriyor. Biz üreten bir sanayi ülkesi değiliz. Servis sektörüne dayalı bir ekonomimiz varken bizim için insan hareketliliği hayatidir. Öğrenci gelmesi gerekiyor, turist gelmesi gerekiyor. Buna uygun da bir perspektif ortaya koyulmalıdır.”
“HER SEKTÖR SIKINTISINI SÖYLÜYOR AMA HÜKÜMET ATAMALARA ODAKLI”
Her sektörün kendine göre sıkıntıları olduğunu ancak hükümetin bu sıkıntıları gidermeye yönelik tek kelime açıklama yapmayıp atamalar yapmaya devam ettiğini ileri süren Atakan, “Geride bıraktığımız yaklaşık 80 günlük süre içinde 40’ın üstünde atama yapıldı, bir o kadar daha gelecek. Çeşitli sektörlerden yükselen sesler var. Bu sıkıntıların çözümüne yönelik tek satırlık açıklama yok. Bakanlar Kurulu bir araya geldiğinde çözümler değil, atamalar konuşuluyor diye düşünüyoruz. Odakları sorun giderme değil” değerlendirmesini yaptı.