Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP), Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) ve Federal Kıbrıs Hareketi, 23 Ocak 2022’de yapılacak milletvekilliği seçimlerini boykot için birlikte çalışacağını açıkladı.
Üç örgütten temsilciler boykot iş birliğini açıklamak üzere Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası binasında basın toplantısı düzenledi.
Federal Kıbrıs Hareketi Dönem Sözcüsü Ahmet Ertaç, “2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, federal çözüm görüşünü sandıkta bırakmak amacıyla, Türkiye’nin müdahaleleriyle seçim sürecinin gergin bir ortama dönüştürüldüğünü” iddia ederek, bugün iki devlet politikasıyla federal çözüm görüşünün önünün tıkandığını ve artık seçimlerin sonuç getirici araç olmaktan çıktığı görüşünde olduklarını söyledi.
Ertaç, “Örgütlü bir boykot mücadelesi başlatmak için örgütlenme sürecini başlatmış bulunmaktayız” dedi.
KANATLI
YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı, 1975 sonrası Kuzey Kıbrıs’ta gerçekleşen tüm seçimlere Türkiye’nin müdahale ettiğini savundu.
Bu müdahalelerin 1993 ile 2021’de olmak üzere iki kez raporlandığını belirten Kanatlı, YKP ve BKP’nin yanında bireylerin de katkılarıyla kampanyanın yürütüleceğini, son cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra, Ocak 2022 seçimlerinde de “hazır” bir durumla karşı karşıya olduklarını öne sürdü.
Kanatlı, “Bizi temsil etmiyorlar demenin yolu bu seçimlere katılmamaktır” dedi.
Boykottan bir sonuç elde edilemeyeceği görüşünde olanlara da atıfta bulunan Kanatlı, 1990 seçimleri sonrası, seçimlere müdahale edildiği gerekçesiyle bazı vekillerin meclise gitmeyerek yaptığı boykottun da etkisiyle 1993’te yapılan seçim sonrası UBP’siz bir hükümet kurulduğunu anımsattı.
Kanatlı ayrıca 2020 Ocak sonrası da örgütlenme çalışmalarını sürdüreceklerini ifade etti.
İZCAN
BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, BKP’nin mevcut koşullarda en geniş güç birliği yapılmasını şart gördüğünü ancak federal çözümü savunan bazı partiler bunu kabul etmediğini, ne ortak bir manifesto ile hareket etmeyi ne de boykotu kabul ettiğini ifade etti.
BKP’nin “taksim ile birleşik Kıbrıs’ın” masada olduğu koşullarda başka partilerle yarışmayı doğru bulmadığını ifade eden İzcan, ortak boykot hareketinde pek çok aydın bireyin de yer alacağını kaydetti.
Güçlü bir boykot ortaya çıkması halinde atılması gereken bir sonraki adımın sokaklarda kitle desteğini arttıracak faaliyetler olduğunu belirten İzcan, üçüncü adımın da federal bir Kıbrıs’ın kurulması için, müzakerelerin İsviçre’de kaldığı yerden başlaması, garantörlük ve güvenlik bölümlerin sonuçlandırılmasını sağlamak olduğunu ifade etti.
İzcen, “Biz bu boykotu çözüme karşı olanlara karşı, ilhak siyasetine karşı ve işgal siyasetine karşı bir mücadele aracı olarak görüyoruz” dedi.