Özel bir hastanede yapılan doğum sırasında, iddialara göre doktor hatası sebebiyle kalbi duran ve nefessizlik yaşayan Karan bebek için bir yürüyüş düzenlendi.
Durumu yargıya da taşıyan ailenin yapılan eylemle ilgili yaptığı açıklama şöyle:
”Bugün tam olarak 102. gün kardeşlerim, dostlarım destekleriniz bizim için, hepimiz için, çocuklarımız için çok önemli.Yazılarımız ve eylemlerimiz devam edecektir, lütfen beni yanlış anlamayın, susmak bazı şeyleri değiştirmiyor artık konuşma zamanı.
Siz bilir misiniz 102 günün her günü farklı kabuslarla uyanmanın ne olduğunu? Eminim aranızda yaşayanlar da olmuştur Keşke kimse yaşamasa ama bu düzende işimiz zor maalesef ! Neyse ilk olarak kabusun başından başlayalım. 19 Nisan Pazartesi günü 9 ay boyunca hanımım mükemmel bir hamilelik geçirdi, dokror Demeye dilimin varmadığı zat insani duyguları olmayan bir kişilik insanların yaşadığı acılara kederlere payı büyük olmasına rağmen kayıtsız kalan bir kişilik C.C her kontrol sonrasında mükemmel bir hamilelik, hiç probleminiz yok her şey yolunda diyerek 39 haftayı geride bırakarak 2 hastane değiştirerek peşinden gittik. Bütün testlerimiz, muayenelerimiz dört dörtlük ve o kara gün bizim için kabusların en büyüğü başladı. Tüm uyarılara rağmen olumsuzluklara rağmen hanımım ile hiç ilgilenmedi ve ultrason a koyup zahmet edip bakmadı. Hanımım ameliyathanede üç buçuk saat bekledikten sonra hiçbir tedbir alınmadan yanına gitti ve hepimiz onun ihmalleri sonucunda kötü bir sürprizle karşılaştık. Çocuğumuz kordona dolanarak uzun süre oksijensiz kaldıktan sonra hanımımın da hayatını riske atarak cansız olarak anormal bir şekilde doğdu ve o esnada Dr. Supi beyin büyük çabası ve özverisiyle, savaşıyla tekrar hayata döndürülüp çok kötü şartlarda zaten detayları biliyorsunuz tedbirsiz hastanenin de büyük ihmal ve yetersizliğiyle çocuğumuz entübe edilmeden küvezsiz bir şekilde elde ambulansın uzun süre gecikmesinden sonra devlet hastanesi yeni doğan yoğum bakımına sevk edilmiştir. Oradaki tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ederiz özverileri için ve 102 günlük kabus devam etti. Çocuğumuz bitkisel hayata komada bizden uzak 15 gün ve 30 gün yoğun bakımda sadece günde 5 dakika görerek tüm hayallerimiz ve umutlarımız yıkılarak devlet hastanesine gidip geldik. Elimiz kolumuz bağlı şekilde doktorlardan iyi bir söz bekleyerek uykusuz hanımım ve ailem enkaz şekilde bu sürede terbiyesiz hastane ve doktordan bir geçmiş olsun almadan yanımıza bile gelmediler. Tabi onları yapacaklarını yaptı iş bitti. Sonra yine hastanede 15 gün çocuğumu gözlerini açarak serviste yine evinden uzak annesiyle birlikte tedavi gördü tabi yine acımız aynı ve konumuz Karan Mert. Canım oğlumuzun raporları EMR, EYG’si kötü bir şekilde, değerli doktorumuz Çiğdem Bakkaloğlu’nun ilgisiyle çocuğumuz kuruldan onay alarak Adana Başken Hastanesine sevkimiz çıkmıştır. Yolculuk yaparak uçak seyahatiyle yine evine girmeden kötü bir durumda toparlanmadan Türkiye’de tedavisine başlandı. İki ay orada evimizden yurdumuzdan işimizden ayrı kalarak çocuğumuzun sağlığı için mücadele ettik ve oradaki doktorumuzun sayesinde çocuğumuz biraz daha iyi bir şekilde verdikleri önemli ve değerli süreci etkileyecek çokta iyi denilmeyecek raporlarla şu an cumartesinden sonra Karan Mert ve eşim adaya döndü. 97 kabul gibi günden sonra yuvalarına kavuştular ve her ay TC’de kontrollerimiz devam edecektir. Çok yıprandık ama çocuğumuz için yılmadık. Bunlar yaşanırken basından çok bu olayı anlattık. Yazılı olarak şikayet dilekçelerimizi Sağlık Bakanlığı, Tabipler Birliği ve ombudsmana avukatımız aracılığı ile sunduk fakat yasal süreç geçmesine rağmen bize olumlu veya olumsuz geri dönüş, bir kaale alma, bir işlem yapılmamıştır. Buradan bir kez daha duyuruyorum, ok yaydan çıkmıştır, bu olay kısa sürede yargıya taşınıyor ve bunu herkes bilsin ki hepsi hesap verecektir. İhmal edenler ve denetim etmeyenler umursamayanlar bu bir candır bir kişinin ömür boyu yaşayacağı hayat ve ailesinin yaşayacağı acılar olacaktır ve başkaları da olmamalıdır. Bu kabuslu günleri, ayları, yılları, ömürleri yaşamamalıdır. Bu olayın soğuyacağını kimse düşünmesin, ta ki böyle vurdumduymazlıkla ve böyle geldi böyle gider meşhur lafınız köpek köpeği ısırmazlar devam ederseniz alevler çok daha fazla büyüyecektir ve dikkat edin hepiniz yanabilirsiniz. Bu dava Karan Mert ve tüm günahsız çocuklar ve ailelerin davasıdır. Öyle yağma yok herkes hayatına hiçbir şey olmadan devam edecek bu aileler, canlar her gününü cehennem olarak zulüm olarak geçirecek. Öyle bir şey olamaz susmayacağız haklı davamızda adalet için sonuna kadar gideceğiz, saygılarımla. Kabussuz güzel yarınlara!”
