BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Afganistan’ın, Afrika’da kuzeyde Sahra Çölü’yle güneyde tropik savanları birbirinden ayıran yarı kurak Sahel bölgesindeki cihatçı silahlı gruplara “örnek olmasından” korktuğunu belirterek, bu bölgede “daha güçlü güvenlik mekanizmaları” oluşturulması çağrısında bulundu.
Guterres, Afganistan’da Taleban ile diyaloğun kesintisiz sürmesi gerektiğini de vurguladı.
BM Genel Sekreteri Guterres, Afganistan’dan pandemiye, dünyayı sarsan pek çok konuyu ele almak üzere 21 Eylül’de toplanacak BM Genel Kurulu öncesi AFP haber ajansına geniş bir söyleşi verdi. Guterres, “Taleban ile ilkelerimizi doğrudan teyit ettiğimiz ve Afgan halkıyla dayanışma duygusu içeren bir diyalog sürdürmeliyiz. Bizim görevimiz, milyonlarca insanın açlıktan ölme riskiyle karşı karşıya olduğu, büyük acılar çeken bir halkla dayanışma sağlamaktır” dedi.
“Ne pahasına olursa olsun” Afganistan’da bir “ekonomik çöküşten” kaçınılması gerektiğini vurgulayan Guterres, uluslararası yaptırımların kaldırılmasından ya da dondurulan Afgan fonlarının serbest bırakılmasından söz etmeden, “finansal araçların ülkenin ayakta kalmasına ve ekonominin nefes almasına yardımcı olabileceğini” söyledi.
Kadınların ve kız çocuklarının haklarının korunmasına ilişkin uluslararası toplumun öne sürdüğü şartlara Taleban’ın “garanti verip-vermediği” sorusuna ise Guterres, “Hayır, şu anda Afganistan’daki durum öngörülemez ve tahmin edilemez bir noktada. Bu nedenle Taleban’ı mutlaka diyaloğa dahil etmek lazım. Eğer Afganistan’ın terörün merkezi olmamasını, kadınların ve kız çocuklarının önceki dönemde kazanılan tüm haklarını kaybetmemesini ve yönetimde farklı etnik grupların temsil edildiğini görmek istiyorsak Taleban ile diyalog olmalı. Bugüne kadar yürüttüğümüz temaslarımızda, en azından tartışmaya açık bir eğilim gördük” yanıtını verdi.
Bir gün Afganistan’a gitme ihtimalini dışlamayan Antonio Guterres, “Ülkenin, insanların haklarına saygı duyularak barış ve istikrar içinde yönetilebilmesini istiyoruz. Taleban ise uluslararası toplumda tanınmak istiyor. Yaptırımların kaldırılmasını, finansal destek sağlanmasını istiyor. Bu da uluslararası toplumun eline bir miktar koz veriyor” dedi.
“Sahra bölgesi en önemli ve en zayıf nokta”
AFP’nin “Afganistan’da olanların Sahra bölgesi üzerine nasıl bir etki yaratacağı sorusu üzerinde de BM Genel Sekreteri, “Afganistan’ın, Sahra’da psikolojik ve gerçek bir etki yaratacağı endişesi taşıyorum. Sahra, tedavi edilmesi gereken en zayıf ve önemli nokta. Gerçek bir tehlike var. Sahel’deki bazı terörist gruplar Afganistan’da olanlardan dolayı heyecan duyabilir ve birkaç ay önce düşündüklerinin ötesinde bazı hırsları olabilir” diye konuştu.
Dünyada “çok tehlikeli olan yeni bir şeye” de dikkat çekmek istediğini dile getiren Guterres, şunları söyledi:
“Ölümün arzu edilir olduğu bir ideolojiye sahip, her şeyi yapmaya hazır fanatik grupların parçalanan ordularla karşı karşıya gelmesi son derece tehlikeli. Bunu Irak’ta, Musul’da, Mali’de, Bamako’da, Mozambik’te gördük. Bu tehlike gerçektir ve bunun terör tehdidi üzerindeki etkileri ve uluslararası toplumun bu tehdit karşısında kendini nasıl örgütlemesi gerektiği konusunda ciddi olarak düşünmemiz gerekiyor. Sahel’deki güvenlik mekanizmalarını güçlendirmek şart. Sadece Mali, Burkina Faso veya Nijer değil, şimdi Fildişi Sahili, Gana’da sızıntılar var. Bugün uluslararası toplumun ve bölge ülkelerinin tehdide yanıt verme kapasitesinin yetersiz olmasından korkuyorum.”
“Afrika terörle mücadele gücü” önerisi
Fransa’nın Çad’da yürüttüğü Barkhan Operasyonu’na son verme ve buradaki güçlerini çekme kararını da değerlendiren Guterres, BM Sözleşmesi’nin güç kullanımını düzenleyen 7’nci maddesi kapsamında yetkilendirilen bir “Afrika terörle mücadele gücü” oluşturulması için uzun süredir mücadele verdiğini kaydetti. Guterres, bu gücün, BM çatısı altında, BM yetkisinde ve güçlü bir finansman desteğiyle oluşturulması gerektiğini de vurguladı.