Çin, Afganistan’daki çatışmanın müzakere yoluyla sona ermesini kolaylaştırmaya yardımcı olmak için diplomatik çabalarını yineledi ve savaşan Afganlar arasında barış müzakereleri yapmaya hazır olduğunu kaydetti.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin, Afgan mevkidaşı Muhammed Hanif Atmar ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Hamdullah Mohib ile yaptığı telefon görüşmelerinde barış beklentilerini konuştuğu bildirildi.
Pekin, ABD ve NATO birliklerinin Afganistan’dan çekilmesinin kargaşa içindeki komşusunu kaosa sürüklemesinden ve ülkenin İslamcı militanlar için bir sığınağa dönüşmesinden giderek daha fazla endişe duyuyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı, Wang’in Mohib’e, “Çin’deki müzakereler için gerekli koşulları oluşturmak da dahil olmak üzere Afganistan’daki çeşitli partiler arasında iç müzakereleri kolaylaştırmaya hazır olduklarını” söylediğini kaydetti.
ABD Başkan Joe Biden geçen ay Afganistan’daki “sonsuz savaşı” sona erdirmenin zamanının geldiğini duyurmuş ve kalan yaklaşık 2 bin 500 Amerikan askerini 1 Mayıs’tan itibaren 11 Eylül’e kadar ülkeden çekeceğini açıklamıştı.
NATO müttefikleri de Biden’in kararına uygun olarak ülkeden 7 bin civarında asker çekiyor. Savaşan taraflara ülkenin uzun savaşını bitirmeleri için şiddeti azaltmaları ve bir güç paylaşımı anlaşmasını müzakere etmeleri yönünde uluslararası çağrılara rağmen askeri çekilme, Afgan hükümet güçleri ve Taleban isyancılar arasında artan çatışmalara sahne oldu.
Afgan taraflar, Washington’un Taliban ile 2020 yılı Şubat ayında imzaladığı asker çekme anlaşmasının bir sonucu olarak, geçen Eylül ayında Katar’da doğrudan barış görüşmeleri başlattı.
Ancak Afganlar arası barış diyaloğu çoğunlukla çıkmaza girdi ve ABD’nin süreci hızlandırmak için iki tarafı teşvik etme çabaları başarılı olamadı.
Wang, son günlerde Washington’u ABD askerlerini “aceleci” şekilde çektiği için, daha fazla eleştirmeye başladı ve bu adımın Afgan barış sürecini baltaladığını ve “bölgesel istikrarı olumsuz etkilediğini” iddia etti.
Çin Dışişleri Bakanı hafta başında Mohib ile konuşurken eleştirisini tekrarladı ve Afganistan’da “sorunsuz bir geçiş” sağlamak için barış sürecini ilerletme ihtiyacını vurguladı.
Wang, “ABD’nin Afgan iç uzlaşma sürecinin önemli bir aşamasında tek taraflı asker çekmesi, Afganistan’daki durumu belirsizliğe sürüklemesine rağmen, zaman barış zamanıdır” dedi.
Wang, Afgan Dışişleri Bakanı Atmar ile görüşmesinde de tüm tarafları barış görüşmelerini hızlı bir şekilde başlatmak için “elverişli bir ortam” yaratmaya çağırdı.
Wang, “Çin, Afganistan’ın gelecekteki liderliğinin ılımlı bir Müslüman politikası izleyeceğini, barışçı bir politikayı teşvik edeceğini, komşu ülkelerle dostluğu sürdüreceğini ve her türlü terörle sıkı bir şekilde mücadele edeceğini umuyor” dedi.
Çin’in Afgan barış görüşmelerine ev sahipliği yapma teklifi, ABD liderliğindeki Batılı birliklerin Afganistan’dan ayrılmasının ardından bölgede daha aktif bir siyasi rol için kendini konumlandırma girişimi olarak görülüyor.
Türkiye’deki zirve ertelenmişti
Afganistan’daki barış sürecini desteklemek amacıyla 24 Nisan- 4 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da yapılması planlanan zirve Taleban’ın katılmayacağını açıklamasının ardından ertelenmişti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Katar Dışişleri Bakanı ile görüşmesinin ardından konferansı Ramazan sonrasına ve bayram sonrasına erteleme kararı aldıklarını bildirdi.
Çin’den yapılan açıklamada Mohib’in Wang’a güvence verdiği ve “Afganistan Doğu Türkistan İslami Hareketi (ETIM) de dahil olmak üzere her türlü terörizmle kararlı bir şekilde mücadele ediyor ve Çin ile terörle mücadele ve güvenlik işbirliğini daha da derinleştirmeye hazır” dediği belirtildi.
Kabil’den gelen bir Afgan hükümeti açıklamasında da Mohib ve Wang’ın “terörü her iki tarafın da savaşması gereken ortak bir tehdit olarak tanımladığı” kaydedildi.
Açıklamada, Afgan ulusal güvenlik danışmanının Çinli muhataplarına, “Taliban’ı barış görüşmelerine “ciddiyetle” katılmaya teşvik etmek için tüm nüfuz araçlarının kullanılması gerektiğini söylediği bildirildi.
ETIM, Çin tarafından terörist bir grup olarak yasadışı ilan edildi. İslamcı ekip, Şincan’daki azınlık Uygur Müslümanları’nın hakları için savaştığını iddia ediyor.
Çinli yetkililer, eyaletteki ETIM görevlilerine yönelik sürdürülen baskıların güvenlik sorununu “etkili” bir şekilde çözdüğü konusunda ısrar ediyor.
Ancak ABD, Çin’i terörle mücadele adına Şincan’daki etnik Müslümanlar’a karşı ciddi insan hakları ihlalleri yapmakla suçluyor.
ABD, İngiltere, Kanada ve Avrupa Birliği dahil olmak üzere birçok Batı ülkesi, geçen Mart ayında koordineli bir çabayla, bu ihlallerle bağlantılı Çinli yetkililere yaptırımlar uyguladı.
Çin, Uygurlar’ı Şincan’daki kamplarda gözaltına aldı. Tutukluların işkence, zorla çalıştırma ve cinsel istismara maruz kaldıkları iddia ediliyor. Pekin, Batı propagandası olarak nitelendirdiği iddiaları reddediyor
Taleban Afganistan’da 1996’dan ABD işgali ile devrildiği 2001 yılına kadar iktidardaydı. O tarihten bu yana ülkede geniş çaplı bir isyan hareketi yürüten grup, hala geniş bir bölgede kontrol sahibi.